Sunday, June 1, 2008

Uyku (Can Dündar - Alıntıdır.)

Uyku


Bu aralar, özel bir proje için gece gündüz çalışıyorum. Çoğunluğun uyuduğu saatlerde ayakta olduğumdan, gündüz gözlerim ağır...
Uykuyu alt etmeye çalışıyorum; ama nafile...
Vücut, annesinin eteğinden çekiştiren bir çocuk gibi gün boyu gözkapaklarıma asılıp alacağını hatırlatıyor. Ödemezsem gerginleşiyor ya da salıyor kendini...
Vehbi Koç’un herkese önerdiği, İsmet Paşa’nın müdavimi olduğu yöntemi uyguluyorum ben de:
Ne kadar geç yatarsam yatayım erken kalkıyorum. Vücuda borcumu, öğleden sonra şekerlemesiyle ödüyorum.
Yarım saatlik siesta, bütün günü kurtarıyor.
* * *
Malum, zinde kalmak için günde ortalama 8 saat uyumamız tavsiye ediliyor.
Bu, günün 3’te 1’ine eşit...
Yani 60 yıllık bir ömrün 20’sini uykuda geçiriyoruz.
Bu hesapta, insan daha az uykuya alışınca hayat sayacına kontür yüklemiş gibi hissediyor.
Ama uyumama inadının, her daim uyurgezer insanlar yaratma ihtimali de var. Çünkü uykusuzluk, uykuya alışmış vücudun bağışıklık sistemini çökertiyor.
Tam da öğleden sonra kestirmesiyle beynimi 8 yerine 6 saatlik uykuya alıştırma mücadelesi verirken birden 3 saat uykuyla yaşayan bir insanla karşılaştım önceki hafta...
Fransız Cumhurbaşkanı’nın danışmanı, 50 kitabın yazarı Jacques Attali, Berlin’de dinlediğim konferansında günde sadece 3 saat uyuduğunu söyledi.
“Nasıl başardınız?” diye sorduk:
“Ölünce hep uyuyacağız n’asolsa” tadında bir cevap verdi:
“İkinci bir ömrüm olacak mı bilmiyorum. Onun için uykuda fazla vakit geçirmiyorum. Günde 3 saatten fazlasına ihtiyacım olmuyor.”
* * *
“Uyku tarihi”, onu yenen dehaların zafer öyküleriyle dolu...
Çoğu zafer, tanıdık bir yöntemle kazanılmış:
“Böl ve yönet!”
Uyku, yekpare bir blok olmaktan çıkarılıp parçalara bölünüyor ve güne dağıtılıyor.
Örneğin Leonardo da Vinci her 4 saatte bir yarım saat kestirirmiş. Yarım saatin sonunda kendiliğinden uyanır ve yine 4 saat çalışırmış. Böylece günde 3 saatlik uykuyla yaşarmış.
Thomas Edison bu yöntemi her 3 saatte bir 15 dakika olarak uygulamış ve toplam uyku süresini 2 saate indirmiş.
Winston Churchill, Napoleon gibi devlet adamları da bu yöntemle uykuyu azaltmışlar.
* * *
Bir başka yöntemi ise tam bir “uyku kaçkını” olan Nuri Çolakoğlu’ndan öğrenmiştim.
O, her gece 23.00’te yatıyor, 4 saat uyuyup 03.00’te kalkıyor. Dün arayıp bunun sırrını sordum:
“12 yaşımdan beri böyle bu düzen” dedi:
“Gece verimli değilimdir. Ama sabah 3’te kalkar kalkmaz makinenin başına otururum.”
Hatırlıyorum, birlikte çalıştığımız bir dönem, akşamları erken uyku basmaya başladığında, uykusunu her gün 5’er dakika erteleyerek vücudunu eski düzene döndürmüştü.
Leeds Üniversitesi’nin “Uykuyu her gün 5 dakika azalt” yöntemiyle 4 saatlik sağlıklı bir uyku düzeni sağlanabileceğini kanıtladığını da ondan öğrendim.
* * *
Biraz uyku sersemi yazılmış bu yazıyı, malum ama doğru bir klişeyle bitirelim:
“Çok uyanık kalabilmek değil, uyanıkken hayata değer katabilmek önemli...”

Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=761864&AuthorID=75&Date=02.06.2008&ver=49

No comments: