Monday, February 20, 2017

Product Management - Ürün Geliştirme Hakkında

Ürün geliştirme süreçlerinde bulunacaklar için aşağıdaki süreçleri takip etmek, başarıya ulaşma şansını artıracaktır. Ürün geliştirme süreçlerini 8 adımda sıralayabiliriz:

1. Target Audience - Hedef Kitle


Genelde büyük kitlelere odaklanıyoruz. Örneğin; Linkedin Sales Navigator yapılırken kolaylıkla, bu ürün ABD pazarındaki bütün satış uzmanları içindir diyebilirsiniz. Ancak ilk aşamada daha alt odak gruplarına yönelmek daha doğrudur. Örneğin B2B satış personelleri, B2C lerden daha öncelikli deyip, ilk kırılımı burada yapabiliriz ve sonrasında yine alt kırılımlara yönelelebiliriz. Burada asıl amaç, hedef kitlenin ihtiyaçlarını iyi anlamak ve eldeki ürünle bunu nasıl eşleştirebilirim konusunda çözüme gitmek


2. Problem You are Solving - Sorun Çözme


Çözümümüzden bağımsız olarak, sorunun net olarak tanımını yapmamız gerekiyor. Çözmek istediğimiz sorunu net bir şekilde ifade etmeliyiz. Nice to have yerine need to have; bu ürüne sahip olursam güzel olur yerine, benim bu ürüne ihtiyacım var dedirtmeliyiz. Şu benzetmeyi kullanabiliriz; ürününüz bir vitamin mi olacak yoksa bir ağrı kesici mi? Ürünümüzün bir ağrı kesici olarak konumlanması, başarı için önemli olacaktır.

3. Value Proposition - Değer Önerisi

 

Değer önerisi demek, ürünlerinizin özellikleri demek değildir.  Ürünün kullanıcı için sunduğu değer olarak görülmelidir.

4. Strategic Differentiation: Stratejik Farklılaşma

 

Burada dikkat edeceğimiz nokta, ürünümüz var olan diğer çözümlerden, ikame diğer seçeneklerden, neden 10 kat daha iyi. Bunu sağlayacak farklılığımız var mı sorusuna verecek somut cevaplarımız olmalıdır. Burada neden 10 kat olmalının altında yatan sebep ise; insanlar sizin ürününüz, var olan üründen daha iyi diye sizin ürününüzü kullanmayacaklardır. Alışkanlıklar kolay kolay bırakılmaz. 10 kat  ve üzeri bir değişiklik, fayda sağlama, insanların alışkanlıklarını bırakması anlamına gelecektir. Hedeflememiz gereken nokta 10 kat iyileşme olmalıdır.

5. Competition - Rekabet


Ürününüzle ilgili direk veya endirek rakipler olabilir. Eğer hali hazırda var olan bir pazara giriş yapıyorsanız; rakipleriniz direk rakip, yeni bir sektör ve teknoloji alanına giriş yapıyor iseniz, rakipler endirek rakip olarak tanımlanmaktadır. Ürünümüzün rakiplere kıyasla ne tür iyileştirmeler sağladığını net bir şekilde ortaya koymalıyız.

6. Acquisition Strategy - Müşteri kazanma stratejisi

 

Bir ürün yaptığımızda kullanıcılar bu ürünü kullanmak için kapımızda beklemeyeceklerdir. Bu bağlamda net b ir müşteri kazanım stratejisi oluşturmamız gerekecektir. Peki en iyi müşteri olacağını düşündüğümüz kitlenin ilgisini nasıl çekeceğiz? Bunu yaparken, en düşük maliyetli çözümün ne olacağını nasıl bulacağız? Bunun yanı sıra 1 müşteri edinme maliyetini, 1 müşterinin ürün kullanma süresini ve yaşam boyu değerini bilmek, büyüme içni olmazsa olmazlardır.

7. Monetization Strategy - Üründen gelir etme stratejisi

 

Ürünümüz ile ilgili öncelikle bir tane gelir etme etme stratejimiz olmalı. Mümkünse 2. bir alternatif de oluşturmalıyız. Burada kendimize soracağımız sorular, "Müşteriler bu ücreti ödemeye ne kadar istekliler?", "Ödeme yapmadan önce bizi nelerle kıyaslayabilirler?" olmalıdır.

8. KPI (Key Performance Indicator) - Performans Değerlendirme

 

Ürünümüzün başarılı olup olmadığına dair, bazı ölçümleyeceğimiz başlıklar, metrikler belirlememiz gerekiyor.  "Başarı; bu metriklerin hangi değerlere gelmesi ile sağlanmış olur?" sorusunu doğru bir şekilde yanıtlamamız gerekiyor. Örnek olarak sahip olduğumuz müşteri sayısı, yaptığımız ciro şeklinde örneklendirilebilir. Ürünün yaşam sürecinde bu değerlerdeki iyileşme ve kötüleşmeler, başarı kriteri olarak belirlenebilir.


Sachin Rekhi en önemli tavsiyelerinden biri olarak, ürün yapılırken, inovasyon(yenilik) yapılan alan sayısını mümkün olduğu kadar sınırlı tutmalıyız diyor. Yukarıda belirtilen 8 maddenin tamamında yenilik yapmak yerine, sadece bir veya birkaç başlıkta yenilik yapmayı tercih etmeliyiz. Kalanlar için ise en iyi ve genel olarak kabul gören, endüstri kullanımları uygulayabiliriz. Endüstri standartlarını uygulamak bile oldukça zor  ve kolay olmayan bir süreç. Örneğin kullanıcı kazanımı için SEO (Arama motoru optimizasyonu) yapmak istemeniz bile oldukça önemli bir iş yükü getirecektir.




Google Map ürün örneğinden yola çıkarsak; Google Map piyasaya çıkmadan önce en popüler ürün Map Quest adlı üründü. İçerdiği bilgi ise son derece fazla ve yeterli idi. Daha sonra ise Google Map yeni bir ürün çıkardı ve sadece 1 alanda yenilik yaptı. Google Map ürünü için yaptığı en büyük yenilik, sayfayı yenilemeden, hızlı bir şekilde haritayı yakınlaştırmak ve uzaklaştırmak, istediğimiz yere hızlıca harita üzerinden ulaşabilmekti. Sadece 1 yenilik yaparak Map Quest adlı son derece popüler bir ürünü yok etti. Buradan öğreneceğimiz şey, ürünü farklılaştırmadır.


Bir başka örneğimiz ise Tesla. Tesla ilk defa elektrikli araba üreten şirket değildi. Ondan önce elektrikli araba üreten bir çok firma vardı. Tesla ilk ürününü lüks tüketim segmenti için, yüksek performanslı elektrikli arabalar üreterek çıkardı. Fakat daha sonra bu lüks segmentinin hemen altında yer alan hedef kitle için de yeni bir ürün çıkardı ve satış rakamlarını ciddi olarak artırdı.

Ürün geliştirme ile ilgili diğer bir önemli konu ise tasarımdır. Ürünün faydalı ve kullanılabilir olması, kullanıcının güzel bir deneyim yaşamasına sebep olacaktır. Ürünü tasarlarken, müşterinin bulunduğu duygusal durumu anlamaniz ve ürünü o şekilde tasarlamanız, faydalı olacaktır. Örneğin bir PC ye kıyasla MAC bilgisayarların güzel tasarımı yüzünden insanlar bu ürünleri, oturma odalarına koyup, diğer evlerine gelen arkadaşlarına gösterme psikolojisinde oldular.


Persona Oluşturmak


Persona tanım olarak bir ortak bir segmente dahil olan, ortak amaçları, sorunları, davranışları, duyguları olan kişiler demektir. Ürününüzü geliştirme aşamasında hedef kitleniz için birkaç persona oluşturmanız gerekiyor. Bu personalar oluştuktan sonra, ürün geliştirme takımında olanlar bu kişilerle görüşmeli, ürünü bu doğrultuda şekillendirmelidir.

Ürün kullanımı konusunda bir örnek ise; Instagram ve resim filtresi. Ürünün filtre özelliği ile, kullanıcıların sıradan resimlerini bazı filtrelerden geçirerek paylaşmaya değer hale getirdiler. Bu ise kullanıcı deneyimini iyi analiz etmelerinin bir sonucu idi. Kişilerin fotoğraf paylaşma güdüsünü anlayıp, bu fotoğrafların da en iyi fotoğraflar olmasını istediklerini iyi çözümlemişlerdi.

Execution - İcra Etmek; Yapmak

 

Vizyonların ve stratejilerin hayata geçmesi için, planlanların uygulamaya geçip, yapılması gerekiyor. Zamanımızın %60'ını bir ürünü yapmaya harcamıyor isek, yanlış yapıyoruz demektir. Ne kadar büyük vizyonumuz, stratejimiz olursa olsun, süper bir bir ürün tasarımımız olursa olsun, sürekli execute edip, ürünü geliştirmiyor isek, bunların hiç bir önemi yoktur. Bütün fikirleri ve hayalleri, tasarımları, hazır bir ürün haline getirmedikten sonra, sonuca ulaşamamışız demektir.

İyi de execution dediğimiz şeyi nasıl yapacağız sorusuna şu şekilde verebiliriz. Bir Execution döngüsü çevçevesi üzerinden işleri ilerletebiliriz.

1. Hipotezi tanımla
2. Hipotezi geçerli kıl
3. Öğrendiklerinin sonucunda, yeniden (tekrarlı) yapacaklarını uygula.

Bütün bu süreçleri gerçekleştirirken, hızlı hareket etmek, sonuç açısından oldukça önemli. Bu kısımda yaşanan en büyük engel noktası ise, karar alıcı kişinin kim olacağıdır. Takımdaki herkesin düşüncelerini söylemesi çok önemli ancak, son karar alıcı kim olacak? Kararı kimin alacağı, kimin bu kararlarda etkili olacağı, kimin kararın gelişmesine katkıda bulunacağı gibi kısımlar ise, işi oldukça karmaşık hale getiriyor. Bu durumda önemli olan konu, ufak takımlarda karar alıcı bir kişinin belirlenmesi ve herkesin bu kişiyi bilip, ona göre davranması. Büyük takımlarda ise, hangi konularda kimin karar alacağının net bir şekilde belirlenmesi ve ona riayet edilmesi, oldukça etkili bir çözümdür.

İyi bir proje yöneticisi, sıfırdan çok iyi fikirler bulan kişi demek değildir. Ekipteki her kişinin, fikirlerini alıp, bunları harmanlayıp, ortaya çok iyi bir fikir koyandır. Bu sayede ekipteki bütün herkes de kendini değerli hissedecektir.



Videonun tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=huTSPanUlQM























Sunday, February 19, 2017

The Eisenhower Matrix - Nasıl Daha Verimli Çalışabiliriz?

The Decision Book adlı kitaptan ilgimi çeken ve oldukça faydalı olacağını düşündüğüm bir konuyu ele almak istiyorum.



Eski Amerika başkanlarından Dwight Eisenhower'a göre, çok acil verilmesi gereken kararlar; çok nadir olarak, büyük öneme sahip olmaktadır. Eisenhower zaman yönetimi konusunda ustalaşmış bir kişidir. Gerektiğinde ve zamanında bitirilmesi gereken bütün işleri, bitirme yeteneğine sahiptir. Eisenhower metodu, neyin önemli ve neyin acil olduğunu ayırt etmemizi sağlayan bir yöntemdir.

Masamıza yeni bir iş geldiği zaman, bu işi Eisenhower yöntemine göre ilgili alana konumlandırıp, sonrasında nasıl ilerleyeceğimize karar verebiliriz. Bizler genellikle, hem acele hem de önemli olan işlere odaklanırız ve bir an önce bunların bitirilmesi konusunda çaba sarf ederiz. Fakat şöyle bir durum oluştuğunda nasıl hareket etmeliyiz? Önemli ama, acil olmayan bir iş var; ancak bununla ne zaman ilgilenmeliyim? Önemli işleri, acil yapılması gereken bir iş haline gelmeden, hangi zaman diliminde ele almalıyım? İşte bu soruların cevabı, stratejik ve uzun zamanlı kararlar almamızda yatmaktadır.



Zaman yönetimi konusunda diğer bir yöntem ise, milyarder Warren Buffet'ın uyguladığı yöntemdir. Bu yönteme göre bugün yapılmasını istediğimiz her şeyin listesini yapmalıyız. Listenin en yukarısından, sırası ile bağlayıp, tamamlandıkça bir sonrakine geçmeliyiz. Biten işlerin üzerini çizerek, tamamlandığını belirtmeliyiz.




Tuesday, February 14, 2017

Takımınız Göreve Uygun Mu?


Geçtiğimiz günlerde, The Decision Book: Fifty Models for Strategic Thinking adlı bir kitabı bitirdim. Kitap belirli konularda bazı çerçeveler sunarak, karar aşamasında bu çerçeveleri kullanarak doğru kararlar nasıl alabileceğinizi anlatıyor. Genel olarak basitleştirilmiş şemalar üzerinden gittiği için ise oldukça faydalı.

 

Buradan edindiğim ve önemli olduğunu düşündüğüm bir konu hakkında ayrıntı vermek istiyorum.

Bir takım kurmak istediğinizde; bu takımda yer alacak kişilerin yeterli olup olmadığını, istediğimizi gerçekleştirip gerçekletiremeyeceğimizi; varmak istediğimiz noktaya bu takımla varıp varamacağımızı nasıl anlayabiliriz? Bu takım bir futbol takımı, şirketlerde belirli bir işi yerine getirmeye çalışan bir takım veya hayır işleri yapan bir kurumda para toplamayı hedefleyen bir takım olabilir. Aslında takımın nasıl bir takım olduğunun çok önemi yok.

Aşağıda grafik ile örneklendirdiğimiz yapı, takımları değerlendirmeniz için ciddi bir kolaylık sağlayacaktır. Bir projeyi hayata geçirmek için gerekli olan yetenekleri, uzmanlıkları, kullanılması gereken kaynakları tanımlamamız gerekmektedir. Bu projenin gerçekleşmesi için, olmazsa olmaz olarak tanımlayacağımız niteliklerin neler olacağını da not etmeliyiz. Dolaylı  (sadakat, motivasyon, güvenilirlik) ve direk işle ilgili olan (bilgisayar bilgisi, meslek bilgisi, yabancı dil bilgisi) özellikleri ise ayırmakta fayda var.

Belirlenen bu özellikler için ise bir puan sistemi oluşturmamız gerekiyor. Örneğin yabancı dil bilgisi için 0-10 arası bir puanlama yapmanız durumunda, sizin için 5'in kritik eşik olduğunu belirlemenizde fayda var.

Daha doğru bir değerlendirme için ise takım arkadaşlarınız kendilerini, belirlediğiniz kriterlere göre puanlandırabilirler.

Aşağıdaki resimde bu bağlamda yapılmış bir örneği görebilirsiniz. Sizin de kendi takımınız için böyle bir çalışma yapmanızda, alacağınız sonuçlar için fayda olacağını düşünüyorum. Yeni takımlar kurulurken ise, bu çerçevede hareket etmek, geleceği tahmin etmede güzel fikirler verecektir.