Monday, December 3, 2018

Make Time - Jake Knapp / John Zeratsky Kitap Özeti

Günlük olarak yapacağımız iş miktarını X olarak tanımlayalım.Eğer bu X miktarı ile zamanımızı dolduruyor ise, daha fazla boş zamana sahip olmak için ilk akla gelen, X miktarını daha hızlı yapmak olmaktadır. X aslında sabit bir sayı olmaktansa, değişkendir. Birbirini takip eden ve sürekli bitmeyen bir döngünün içerisinde yer almaktayız. Hızlanmamız ve daha fazla iş yapmamız, bizi daha fazla meşgul  hale getirmektedir. Aslında durup düşündüğümüz zaman, şu sorular akla gelmelidir. Yaptığımız şeyleri ne için yapıyoruz? Bu işleri biz mi seçiyoruz yoksa başkaları tarafından mı bize geliyor?

Facebook, Twitter gibi bizi sürekli bölen şeylerden nasıl kurtulabiliriz? Sadece irade yeterli olur mu? Bu uygulamalar bizim dikkatimizi çekmek ve irademizi yenmek için var güçleri ile çalışıyorlar. Bu durumun üstesinden gelebilmek için çeşitli stratejiler ve taktikler kullanmalıyız. Arkadaşımızdan soru soran bir email geldiğinde, telefonumuza bir bildirim mesajı geldiği zaman düşünmeden bunları cevaplamayı tercih ediyoruz. Düşünmeden yaptığımız bu davranışlar bizim rutinimiz haline gelmiş durumda. Otomatik olarak bunları yapıyoruz. Örneğin bir telefonu nasıl programlayacağımızı bilirsek, arka plan fotoğrafını, bildirim sıklığını, renkleri ve sesleri istediğimiz gibi ayarlayabiliriz. Eğer sorun bu düşünmeden yaptığımız rutinler ise, bunu düşünerek yaptığımız davranışlar haline getirerek, sorunu çözebiliriz. Bu uygulamalar ile aramıza bazı engeller koyarak bunu başarabiliriz. Örneğin facebookta dolaşmamızı engellemek için, bir web site engelleyici programı kullanabiliriz. Bu gibi taktikler herkeste farklı etki yapabileceği için konuyu stratejik olarak ele almamız da gerekiyor. Bunun için 4 adımın farkında olmalıyız. 1. Vurgula 2. Odaklan 3. Enerji 4. Yansıt


Uzan vadeli planlar yapıp, sonrasında bunu daha alt adımlara ve görevlere bölüp, günlük işlerimizi yapmaktayız. Daha verimli olmak, daha kısa sürede işleri yapmak, meşguliyetimizi daha da artıracaktır. Uzun vadeli planlar ve kısa vadeli işler arasında ele almamız gereken bir yer vardır. Şu soruyu kendimize sorabiliriz? Bugünün vurgusu ne idi? Bugün bittiğinde hangi projeyi veya aktiteyi yapmak beni tatmin edecekti? Bu soruyu gün bitmeden değil, gün başlamadan kendimize sorarsak, iyi bir adım atmış olabiliriz.

Vurguladığımız şey, önemli, anlamlı ve eğlenceli olmalıdır. Bugün benim için en acil ve gerekli olan proje veya aktivite nedir diye kendimize sorarak başlayabiliriz. Bunu bulmak için emaillerinize, yapılacak listenize ve takviminize bakabilirsiniz. Sizden teklif bekleyen bir müşteri olabilir, bir etkinlik için kostüm tercihini yapmak için yardımınızı bekleyen kızınız olabilir. Bunu bulmak için 10 dakikalık bir  formu dolduruyormuşsunuz gibi düşünebilirsiniz. Ancak hemen ardından bunu vurgulanacak şey olarak seçmemelisiniz. Buraya koyacağınız aktiviteler 60-90 dakika uzunluğunda olmalı. Daha kısa şeyleri buraya koymamalısınız. Daha uzun aktiviteler ise sizin odaklanmanızı sürdürmede zorlanacağınız anlamına gelmektedir. Diğer bir soru ise gün bittiğinde ne yapmış olursak kendimi tatmin olmuş ve mutlu hissedeceğim sorusudur. Diğer bir yaklaşım ise bugün bana en fazla eğlenceyi ve neşeyi ne verecektir olabilir? Hayat sadece görevlerden ve sürekli iş yapmaktan oluşmuyor ve bu durum bizi mutlu etmiyor. Bu tür bir yaklaşımda bulunup, kendimize imkanlar da vermeliyiz. Bu üç yöntemden sizin için uygun olanı günlük olarak seçip, ona uygun olarak ilerleyebilirsiniz.

İlk olarak bu 3 taktiği aynı anda denemeye kalkmamalıyız. Zor gelip, bırakabilirsiniz. Bazıları size uyup, bazıları uymayabilir. Uygun olan ile ilerleyebilirsiniz. Önceliklerimizi bir kağıda yazıp, sonrasında onları kendi içinde puanlayıp, uygun olan günün vurgumuzu seçebiliriz. Diğer taktik önceki günkü listemizin tekrar üzerinden geçip, tamamlanmayan şeyleri tekrar yapmayı deneyebiliriz. Diğer bir taktik ise birleştirebileceğimiz işleri birleştirip, daha büyük bir iş olarak ele almaktır.

Günün başında, o günün vurgusunu ne çok kısa ne de çok uzun olacak şekilde seçtikten sonra, sıra bunu gerçekleştirmeye gelmektedir. Bu vurgunun ne kadar süreceğini hesaplayıp, gerekirse gün içerisinde takvimimizde onunla ilgili zaman ayırabiliriz. Takvimimize 30 dakikalık aralıklarla kahve içmek gibi şeyleri yazıp, sadece o günün vurgusunu da ek olarak yazabiliriz. Eğer erken güne başlayan ya da verimli gece çalışanlardan olursanız, başarıya ulaşma şansınız artacaktır. Çünkü sizi bölecek şeylerin etkisi en az bu zamanlarda olmaktadır.



Vurgumuzu seçtikten sonra şimdi sıra odaklanmaya ve bizi rahatsız eden, bölen şeylerden kurtulmaya geliyor. Facebook, Twitter gibi uygulamaları silebiliriz. Telefonunuzdan email uygulamasını da silebilirsiniz. Telefondan hangi sıklıkla email yazdığınızı düşündünüz mü? Email uygulamanız genellikle size kaygı verici bildirimlerin olduğu bir uygulama haline gelmiştir. Kurtulmanız daha iyi olacaktır. Bilgisayarınızda sosyal medya ve email kullanımını kısıtlayan programlar kullanabilirsiniz. Hesaplarınızdan çıkıp, açmak istediğinizde giriş bilgilerini her seferinde yazmak durumunda kalırsanız, gerçekten kullanmak durumunda mıyım diye düşünmeye başlarsınız. Haberleri takip etmeyi haftalık hale getirebilirsiniz. Eğer aklımıza bir soru geldiğinde bunu sonra bakmak için kağıda yazıp, sonrasında kontrol edebiliriz. Her aklımıza geleni google üzerinde aratmaktan kurtulabiliriz.

Eğer enerjik olmak istiyorsak, vücudumuz ile ilgilenmemiz gerekmektedir.  Çeşitli ve iyi beslenmek, düzenli uygu uyumak, sosyalleşmek, yürüyüş yapmak, ağırlık kaldırmak vb. Vücudumuz ile ilgilenmeyi ve enerjik olmayı dört başlıkta ele alabiliriz. 1. Egzersiz yapma 2. Beslenme 3. Sosyalleşme 4. Uyku

Beynimiz ve vücudumuz için ağır spor aktiviteleri yerine 20 dakikalık, koşu, yürüyüş, yüzme gibi aktiviteler yapmak bize çok önemli artılar sağlayacaktır. 20 dakikamız yoksa bile 5-10 dakikalık aktiviteler bile yapabiliriz. Mekik, şınav, ağırlık kaldırma gibi şeyleri bu kısa sürede yapabiliriz. Sağlıklı ve küçük tabaklarla yemek yemeli ve öncelikle tabağımıza salata türevlerini almalıyız. Düzenli olarak aynı saatte uyumaya ve hafta sonları dahil olmak üzere aynı saatte kalkmaya özen göstermeliyiz. Bizi neşelendiren, enerji veren arkadaşlarımızla ve kişilerle vakit geçirmeliyiz.


Kitap boyunca 20 civarı taktikten bahsettik. Bunların hepsini uygulamaya çalışmamalıyız. Aynı anda bir taktik uygulamamız doğru olacaktır. Buna rağmen bize ağır gelebilir. Konuyu şu şekilde ele alabiliriz. Üç öğün yemek yediğimizi düşünelim. Sabah, öğle ve akşam. Her öğün için ek farklı yemek  yiyerek ilerleyebiliriz. Farklı günlerde ise yemekleri değiştirebiliriz. Bu sayede bütün yemek  tariflerini de deneyebiliriz. Yemek kitabının amacı uygun olduğunuz zaman, sizin için doğru olan tarifi alıp, kullanmanızdır. Bu taktikler için de benzer düşünebiliriz. Günlük olarak bir kaç  dakika ayırıp, bu konuyu düşünebilir, gün sonunda ise analiz edip, sonuçları değerlendirebiliriz.

No comments: