Monday, November 13, 2017

Güven Hakkında - The Value of Trust | Professor Dan Ariely | TEDxEast

Konuya bir sosyal deney ile başlayabiliriz. Public Good Game olarak isimlendirilen bu oyun, herkesin iyiliği için oynana oyun anlamına geliyor. Denek olarak 10 kişi alınıyor. Bu kişilere her sabah 10$ verileceği söyleniyor. Seçenek olarak da ya parayı kendinde tutması ya da 10$'ı ortak bir kumbaraya atacak. Kumbarada toplanan bu para 5 ile çarpılacak ve oluşan yeni tutar, bütün herkese eşit olarak dağıtılacak. İlk gün için herkes sabah 10$ alır. Sonrasında herkes havuza parasını koyar. Toplanan para 100$'dır. Para 5 ile çarpılarak 500$ olur. 500$ ise 10 kişiye eşit dağıtılır ve herkes 50$ sahibi olur.

Felsefe olarak herkesin ortak olarak katkı yaptığı bir yere katkı yapıyoruz, oluşan zenginlik artıyor. Sonrasında ise bu durum herkese eşit olarak olumlu yansıyor. Bu durumda herkes mutlu. İlerleyen günlerin birinde, kişilerden birisi havuza para atmaz. Toplanan para 90$ olur. 5 ile çarpılan toplam para 450$ olur. Herkese 45$ olarak dağıtılır. Herkesin 45$ olur ancak havuza para atmayan kişinin 55$ olmuş olur.


Her şey güzel bir şekilde ilerlerken, günün birinde bir kişi çıkar ve sistemi bu şekilde bozar. Bir sonraki gün ise, kumbaraya kimse para atmaz. Buradan yola çıkarak oluşan durumları ikiye ayırabiliriz. Birincisi herkesin katkıda bulunduğu ve kırılgan olan bir yapı. Kırılgan olmasının sebebi, sadece bir kişinin bile farklı davranması ve uygulamadan çıkması, bütün sistemi çökertmeye yetiyor ve kimse ne olursa olsun bir katkı sağlamıyor. Bunun tam tersi de olmamakta. Örneğin hiç kimsenin katkı yapmadığı bir durumda, bir kişinin birde katkı yapmaya başlaması ile, o toplumdaki herkes katkı yapmaya başlamıyor. Kimsenin kimseye güvenmediği bir ortamda, yaşam son derece kötü bir hal alır. Sosyal yaşamımızda herkesin fayda sağladığı ve güven kaynaklı durumlar vardır. Eğer bir kişi bunu aldatmaya başlarsa, hepimiz bundan kötü şekilde etkileniriz.


Bu oyunca çıkaracağımız dersler şunlardır;
- Güven herkesin iyiliğine katkı sağlar.
- Eğer bizler güvenirsek, herkes daha iyi olur.
- Eğer insanlar genel güveni sarsarlar ise, sistem çöker ve herkes kaybeder.

Peki güveni nasıl artırabiliriz?  Hapishane mahkumu ikilemi oyununu ele alalım.
Polis iki kişiyi yakalar. Suçlu kişiyi bulmak ve hapse atmak için ise yeteri kadar delil yoktur. Sonuç alabilmek için ise, birinin diğer kişiyi aldatmasına ikna etmeye çalışılır. Seçenek olarak susma veya farelere maruz kalma sunulur. Arkadaşımla birlikte hareket edip ona güvenecek miyim, yoksa polise mi ihbar edeceğim. Arkadaşıma güvenip sessiz mi kalacağım yoksa arkadaşımı fare ile baş başa mı bırakacağım. Senaryolar ise şu şekildedir.


Eğer iki kişi de sessiz kalırsa, polis yeteri kadar kanıt bulamayacak ve  1 yıl boyunca iki kişi de hapse girecektir.
Eğer ben sessiz kalırsam ve arkadaşım fareyi seçerse, 20 yıl hapse gireceğim ve o serbest kalacak. Bu durumda ona güvenmeli miyim? (Aklımdan güvenmemeyi tercih etmem gerektiği geçer.)
Eğer ben fareyi seçersem arkadaşım 20 yıl hapse girecek ve ben serbest kalacağım.
Eğer iki kişi de  fareyi seçerse, iki kişi de 5 yıl ceza alacak.

Bu durumda kişiler birbirine güvenmemeyi tercih edip, 5 yıl ceza alırlar. Burada en iyi senaryo iki kişinin birbirine güvenmesi durumudur.

Bu oyunu iki şekilde ele aldık. Birincisi sadece bir seferlik oynamak. Sonrasında ise farklı bir kişi ile oynamak ve bu şekilde devam etmek. Diğeri ise aynı kişiler arasında ardı ardına oynamak. Eğer bir seferlik ve yabancılarla bunu sürekli oynandığı zaman, çoğu kişi fareyi seçti. İdeal durum bu olmamasına rağmen çoğu insan bu seçeneği seçti. Eğer biz aynı oyunu, aynı kişi ile defalarca oynamaya başladığımızda, daha fazla iş birliği yapıp, susmayı tercih ediyoruz.

Eğer insanlar aynı kişi işe defalarca oynayacaklarını bilirlerse, zamanla güvenme eğiliminde oluyorlar. Fakat bu durum kesilip, tanımadıkları yeni bir kişi ile oyun başladığında, durum tekrar güvenmeme ile başlanıyor. Zamanla kişiler arasında güven ilişkisi inşa ediliyor.

Buradan yola çıkarak, güveni artırmak için uzan zamanlı bir ilişki kurmalı ve karşı tarafta doğru bir itibar bırakmalıyız.

Bu konuda Trust Game - Güven Oyunu dediğimiz bir element işin içine giriyor.

Oyuncu 1 ve Oyuncu 2 diye adlandırdığımız iki oyuncu olsun. Bunlardan Oyuncu 1'e 100$ veriyoruz ve şu iki şeyden birisini yapmasını söylüyoruz. Bu parayı alıp eve gidebilirsin ve 100$ daha fazla paran olabilir. Diğer bir seçenek ise bu parayı Oyuncu 2'ye gönderebilirsin. Eğer parayı şimdi gönderirsen paran 4 katı olacak ve 400$ olarak gidecek. Oyuncu 2 parayı aldığında iki seçeneği var. Parayı alıp evine gidebilir. Bu durumda Oyuncu 1 hiç para alamaz. Diğer seçenek ise paranın yarısını Oyuncu 1'e gönderir ve her iki kişi de 200$ almış olur.

Oyuncu 1 olarak düşündüğümüzde, parayı karşı tarafa gönderirsek, onun ne yapacağını düşünürüz. Eğer karşı tarafı tanımıyorsak ve gerçekli olarak düşünürsek, karşı tarafın paranın tamamını alacağını ve geriye göndermeyeceğini düşünürüz. Oyuncu 1 olarak böyle bir durumu düşünürsek, buna paralel olarak ona para göndermemeyi tercih ederiz.


Genel ekonomi teorilerinde kişiler karşı  tarafa güvenmezler ve bunun için de bir karşılık beklemezler ve oyun biter. Fakat bu deney sonucunda insanların çoğu parayı gönderdiler ve para kişilere geri geldi. İnsan kapasitesi önemli derecede güven be karşılık bekleme özelliğine sahiptir. Fakat bu her durumda gerçekleşmemektedir.

Peki bunun daha sık olmasını nasıl sağlayabiliriz? İnsanların genel toplum iyiliğini aldatacakları şeyler yapmasını nasıl engelleriz? Bunun cevabı ise intikam ve cezadır.

Örneğin şu senaryoyu ele alalım. Oyuncu 1 parayı gönderdi ve Oyuncu 2 parayı geri göndermedi. Ben oyuncu 1'e gidiyorum ve başından geçeni anladığımı ve üzgün olduğumu söylüyorum. Eğer benim için 1$ çek yazarsan, o kişinin hesabından 2$ azalmış olacak. Oyuncu 2'nin para keybetmesi için daha fazla para harcar mısınız? Eğer aldatılmamış ve kandırılmamış olursanız, başkasının para kaybetmesi için para harcamayı aklınızdan geçirmezsiniz. İnsanlar kandırıldıkları ve aldatıldıkları zaman sinirlenirler. Bu durumlarda ise intikam için çok harcama yapabilirler. Bu gibi durumda beynin ilgili bölgesi devreye girer. İntikam almak bize zevk vermektedir. İntikam eğer sosyal bir olarak görüldüğünde kişiler üzerinde caydırma etkisi olmaktadır.

Güven sosyal hayatta önemlidir. Bir kişilerin evlerini, ailelerini biliyoruz ve bu bize güven sağlamamız için katkı sağlıyor. Fakat durumlar internet ve elektronik ortama taşınırken ve mesafeler artarken, bunu nasıl sağlayabiliriz. Buna cevap olarak ise, uzun zamanlı iletişim kurmak, iyi itibar sahibi olmak ve intikam almak diyebiliriz. İntikam alma konusunun üzerine düşünmeliyiz. Ufak bir korku duygusu oluşturmamız intikam için yeterli olacaktır. Gerçekten intikam almamıza gerek kalmayacaktır.

The Value of Trust | Professor Dan Ariely | TEDxEast


No comments: